Volkswagen (VW), Türkiye’ye yapmayı planladığı yatırımı erteledi. Beş ayda dört kere ertelenen fabrika kararıyla ilgili çarpıcı bir iddia geldi.
Türkiye Tohumcular Birliği Başkanı Savaş Akcan, canlı yayında katıldığı bir basın toplantısında, fabrikanın kurulması için Manisa Muradiye’de VW‘ye 4 bin dönümlük arazi alanının tahsil edildiğini ve bu alanın bin dönümünde Muradiye Orman Fidanlığı‘nın bulunduğunu iddia etti.
“Volkwagen’in Manisa’daki fabrikayı bir tarım arazisi üzerine kurmasını doğru bulmuyoruz. Tarım arazilerinin amaç dışı kullanımına izin verilirse yarın işleyecek arazi bulamayacağız. O zaman ne tohumu ne de girdi maliyetlerini konuşmaya gerek kalmayacak.” diyen Akcan’ın bahsettiği alan, yılda 5 milyon fidan üretme kapasitesine sahip.
Yılda 5 milyon lira ciro yapıldığı belirtilen alanda; yapraklı ve ibreli ağaç, ağaççık, çalı ve sarmaşıklar gibi alçak rakımda yetişebilen bitkiler yer alıyor. Bu alanın ise Hazine’ye devredildiği belirtiliyor.
Volkswagen fabrikasında durum ne?
Almanya merkezli otomobil firması, Volkswagen, 2 Ekim’de 943 milyon 500 bin liralık sermaye ayırarak “Volkswagen Turkey Otomotiv Sanayi ve Ticaret AŞ”yi kurmuştu. Ancak fabrikanın kurulmasına ilişkin nihai karar açıklanmamıştı. VW, Avrupa Parlementosu’ndaki bazı siyasiler tarafından Ak Parti hükûmetiyle yakın ilişkide olduğu ve haksız rekabet ettiği iddiasıyla da suçlanmıştı.
Öte yandan Barış Pınar Harekâtı’nın başlamasıyla birlikte VW, Türkiye’ye fabrika kurma kararını ertelemişti. Firmanın İcra Kurulu Başkanı Herbert Diess, sosyal medyada “İnsanlar öldürüldüğü müddetçe, bir harp meydanının yanına temel atmayacağız.” şeklinde yazmıştı.
Harekât, dünya kamuoyunda yankı yaparken Şirkete söz konusu fabrikayla ilgili birçok soru yönlendirildi. “Bir taraftan Volkswagen’ın siyasi bakımdan tarafsız, salt ekonomik değerlendirmeler ışığında karar alması beklentisi dile getirilirken, diğer taraftan Türkiye kararının ahlaki açıdan gözden geçirilmesi beklentisi gündeme getiriliyor.” şeklinde yazan Diess, “Eğer şirketler, uluslararası hukuk ve insan haklarının sadece hükûmetlerin sorumluluğunda olduğu görüşüyle hareket ederse pazar ekonomisi etik temellerini kaybeder.” açıklamasında bulunmuştu.
Avrupa Parlamentosu’nun eleştirilerine de üstü kapalı cevap veren üst düzey yetkili Herbert Diess, “Bir otomotiv üretim merkezinin kurulma amacı, bir hükûmetin varlığını güvence altına almak değildir. Üretim merkezleri binlerce kişinin hayatını güvence altına alır. Adil çalışma koşullarının olduğu, güvenli bir işyeri temin eder. Çocukların iyi bir eğitim ve aydınlık bir geleceği için kazanç kapısıdır. Bu insanlar, umutlarının siyasi eylemlerin bir oyuncağına dönüşmemesi beklentisinde haklıdır.” ifadelerini kullanmıştı.
Şirketin fabrikanın konumu hakkındaki kararı, Doğu Avrupa ülkelerinden biri de olabilir.