Posta Gazetesi köşe yazarı Tamer Heper, bugünkü yazısında evliyken alınan gayrimenkul için eşe ve çocuklara paylaşımının nasıl olacağını kaleme almıştır. Tamer Heper’e bir okuyucusu, “Eşimle evliliğimizden ortak çocuğumuz yok. Eşimin diğer eşinden 2 oğlu var. Ev aldık, kredisini ödüyoruz. Eşimin vefat etmesi durumunda benim payım ne olur? En az yarısının benim olması için ne yapmalıyım?” sorusunu yöneltmiştir.
Tamer Heper’in yanıtı ise; “Okuyucum eşi ile ev satın almış. Ancak evin kim üzerine alındığı belirtilmemiş. Evi aldılar, kredi kullandılar da acaba yarı yarıya tescil ettirmediler mi? En az yarısına sahip olmak istediğine göre anlaşılan ev kocasının üzerine alınmış. Eğer tahminim doğruysa ve ev kocanın üzerine alındıysa, kocanın önce ölümü halinde miras payı olarak dörtte bir paya sahip olacaktır. Ayrıca dörtte üçü çocukların olacaktır.
Fakat bir de edinilmiş mallara katılma sistemi söz konusu olmaktadır. Şöyle ki evlilik birliği içinde edinilen malların değerinin paylaşımı söz konusu olduğundan bu durumda okuyucumun bahsettiği ev de paylaşıma konu olacaktır. Ayrıca okuyucumun bu evin değerinin yarısının bedelini talep hakkı doğacaktır.
“Gayrimenkul tescilinin yarı yarıya yapılmasını talep etmesinde fayda var”
Elbette bu bir dava konusu olacaktır. Ayrıca bir süreci gerektirecektir. Okuyucum durumunda olan ve yeni satın alınan evin yarısını talep için kendinde bu hakkı gören eşlerin, alınan gayrimenkul tescilinin yarı yarıya yapılmasını talep etmesinde fayda bulunmaktadır. Ayrıca medeni ilişkiler içinde bunu sağlamak için girişimde bulunmasında yarar bulunmaktadır.
Çünkü gayrimenkulün yarısına sahip olabilmek için karşındakinin ölümünü beklemek hoş bir durum değildir. Misal, okuyucumun anlattığı olayda kullanılmış banka kredisi söz konusu. Bu kredinin geri ödemesinde tabii ki eş durumunda olan okuyucumun da maddi yönden etkileneceği kesindir. Yani hak sahibidir.
Diğer emlak haberleri için tıklayınız…