Konut fiyat artışının her geçen gün devam ettiği ortamda sektör temsilcileri konuya ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. 1 Haziran tarihinde başlatılan kredide tarihi indirim fırsatının ardından yükselen fiyatların esas nedeni fırsatçılar olmayabilir.
Konut fiyat artışının asıl sebebi nedir?
Sektör temsilcileri, kamu bankalarınca başlatılan bu girişimin özellikle müteahhitlerin iflastan kurtarılması adına yapıldığını aktardı. Yapılan tarihi indirimin ardından yalnızca 24 saat içinde konut fiyatları artış göstermiş ve son 6 aylık yükselişi yakalamıştır. Bankaların ödemesiz sistemdeki masraf ve maliyetini inşaat firmasından talep ederken, firmalar ise alıcıdan istiyor.
Hükümet teşvikleri pandemi döneminde duraksayan ekonomiyi canlandırmak için öne çıktı. Normalleşmeye başlayan Türkiye’ye büyük bir sürpriz olan düşük faizli kredi destekleri özellikle gayrimenkul ve inşaat sektörüne yaradı. Bu süreçte konut fiyatlarında yaşanan hızlı artış, bir gece içerisinde yüzde 30’a ulaşmıştır. Ancak fiyatlarda yaşanan fahiş artışla beraber, önümüzdeki dönem için endişeler yeniden canlandı. Bankaların ise bu süreci kendi menfaatine çevirdiği görülmüş ve Emlak Konut GYO altındaki projeler dışındaki projelerde ciddi bir konut masrafı çıkarılmıştır. Bankaların yüzde 20-25 komisyon aldığı ortamda ise fiyatlarda artış yaşanıyor.
Bankalar fiyat artış oranlarını etkiledi
Kampanyanın 1 veya 2 yıl ödemesiz sistemi getirdiği ancak faiz baskısının üzerine eklendiği görüldü. Bankalar ödemesiz sistemde oluşan masraf ve maliyetleri inşaat firmalarından talep ediyor. Tüm bunların birleşiminde ise konut fiyatları hızla artış göstermiştir. Sektör temsilcilerinin ortak görüşüne neden olduğu bankalar, özellikle faizlerin düşmesiyle birlikte artışlara zemin hazırlamıştır. 6 ay içinde kademeli olarak yapılması gereken yükseliş yalnızca bir gecede yapılmış, bu da konutlarda yaşanan fahiş zamları gözler önüne sermiştir. 12 aylık ödemesi sistemin oluşturduğu faizler böylece fiyatları etkiledi.
Fiyatlar nasıl belirleniyor?
Türkiye’de konut fiyatlarının belirlenmesinde üst segmentin alım gücü etken olmuştur. Fiyatların ortalamanın üstüne çıktığı görülürken, sektör temsilcileri günümüz itibariyle İstanbul’da yapılan zamlara ilişkin konuştu. Şehir merkezinde 750 bin TL satış fiyatının en düşük olarak lanse edildiği ortamda bu fiyatın altında konutlar yok denecek kadar azdır. Bu nedenle biran evvel herkesin alım gücüne uygun olacak şekilde yeni konut projeleri geliştirilmeli. Kısa ve orta vadede Riva, Silivri ve daha ilerisinde sosyal konut projelerinin ortaya çıkışı, merkezdeki fiyat artışının önüne geçebilir.
Yaşanan artış arsa fiyatlarını da etkiledi
Arsa sahipleri tarafından oluşturulan beklentiler fiyatlarda yükselmelere neden oldu. Müteahhitlerin konut projesi geliştirdiği süreçte, kredi ve faiz hesapları kâr yerine zarar getirmiştir. Faizsiz öz sermayesiyle proje başlatan firmalar, 7-8 yıl öncesinde yüzde 80’lere varan kâr elde ederken, günümüzde bu oran yüzde 20’lerin altına düştü. Arsa maliyetlerindeki yükseliş ve inşaat maliyetlerindeki artış köklü firmaları bile derinden etkiledi.
Diğer emlak haberlerine göz atmak için tıklayınız.