Kategoriler
Emlak Haberleri

Konut satın alacaklar için İstanbul ilinde bu ilçeler öne çıkıyor

Covid-19 salgını etkisiyle bütün dünyada konut krizi yaşanmaktadır. Türkiye’de ise meydana gelen kira artışları her geçen gün pek çok insanı zorlamaktadır. Uzmanlar, konut almak, satmak veya kiralamak isteyenlere uyarıda bulunmuştur. Ayrıca İstanbul için dikkat çeken fırsat alanlarını sıralamıştır. Dünya genelinde özellikle Covid-19 salgınının tetiklediği ekonomik koşullarla beraber, küresel konut piyasası yeni rekorlara ulaşmıştır. ABD, Avustralya, Güney Kore, Kanada, Almanya, Fransa, Hollanda, Belçika, Lüksemburg, Danimarka, İsveç gibi birçok ülkede konut fiyatlarının yüksek oranlara çıktığı görülmektedir.

Avustralya’da Gençler Konut Sahibi Olamayacağını Düşünüyor

Gün geçtikçe ciddi problem yaratan konut kriziyle baş edemeyen ülkeler arasında ilk sırada Avustralya bulunmaktadır. NHFIC Avustralya’nın Hobart şehrinin bütçeye uygun konut bulmanın en zor olduğu yerlerden biri olduğunu açıklamıştır. Üstelik Australia Talks’un 17.345 kişiyle yaptığı bir ankette, ülkedeki gençlerin yüzde 65’inin gelecekte konut sahibi olmanın mümkün olmadığını düşündüğü ortaya çıkmıştır. Özellikle 25-55 yaş arasındaki konut sahiplerinin oranının 1981’de yüzde 60 olduğu görülmüştür. Bu oranın yine 2040’a kadar yüzde 50’ye gerileyeceğinin öngörüldüğü de bildirilmiştir.

Avustralya’nın ardından Kanada’da konut krizi yaşayan ülkelerden birisidir. Kanada Başbakanı Justin Trudeau, genel seçim öncesi ülkenin konut krizine çözüm olarak yabancıların konut satın almasını 2 yıl yasaklayacağını açıklamıştır. Fakat parti lideri, seçim sonrası tek başına iktidar olmak için gerekli yöntemleri yerine getirememiştir. Analistlerin verilerine göre bu çözümü de yetersiz kalacaktır.

Bunun yanı sıra Kanada Emlak Birliği’nin endeksine göre Trudeau döneminde konut fiyatlarında yüzde 70 artış yaşanmıştır. Güney Kore’de ise konut fiyatları 2021’de yüzde 12 artış göstermiştir. Bu oran ülkede son 15 yılda görülen en büyük artış olarak değerlendirilmiştir. Güney Kore İstatistik ofisinin verilerine göre Seul ve Gyeonggi bölgesindeki nüfusun yüzde 80’i apartmanlarda yaşamaktadır. Ayrıca ülkede konut piyasası, emekliliğe dönük önemli yatırım kaynaklarından biri olarak da görülmektedir.

Almanya’da Kiralar Arttı Fakat Çözüm Bulunamadı

Almanya, yıllardır konut sorunu yaşamaktadır. Özellikle başkent Berlin olmak üzere, kira ve konut fiyatlarına yönelik 2015’te ‘kira freni’ sistemi uygulanmıştır. Fakat bu uygulama hem iyi hem de kötü sonuçlar ortaya çıkarmıştır. 2015-2017 arasında Berlin’in merkezi bölgelerinde kiralarda yüzde 10 artış görülmüştür. Şubat 2020’de ise kiralar 5 yıl boyunca Haziran 2019’daki oranlarda sabitlenmiştir. Ayrıca yeni kiraların da bu seviyenin üstünde belirlenmesi yasaklanmıştır. Mahkemeye taşınan bu olay neticesinde Almanya Yüksek Mahkemesi karar iptal etmiştir. Kararın ardından yaklaşık 2.500 kişinin katıldığı bir protesto düzenlenmiştir.

Hans Böckler Vakfı’nın bir araştırmasına göre; Almanya’daki kentlerin ortalama yüzde 92’sinde düşük gelir seviyesindeki kiracıların yüzde 30 daha fazla kira gideri bulunduğu belirtilmiştir. Yüksek gelir grubundaki kişilerdeyse bu oran yüzde 12 civarındadır. Fakat hükümetin ve eyalet yetkililerinin yürürlüğe koyduğu çeşitli uygulamalara rağmen ülkedeki konut problemi ne yazık ki hâlâ çözülememiştir.

ABD’de En Çok Zorlanan Kesim Y Kuşağı

ABD’de 2005-2007 arasında konut fiyatlarında en büyük yükseliş yüzde 14,4 oranındaydı. Fakat mevcut konut fiyatı artışlarında bu rekor 19,9’a ulaşmıştır. Bu sebeple uzmanlar ABD’de yeniden ciddi bir konut krizi oluşacağını söylemektedir. Ayrıca ülkede müstakil konuta ve daha küçük illerdeki konutlara talep artışı yaşanmıştır. Y kuşağı (1981-1998 doğumlular) ülkenin en büyük nüfusunu oluştursa da, yüzde 42’lik oranla şu anda en az konut sahibi olan kesim arasında bulunmaktadır. X kuşağının ise (1965-1980 doğumlular) yüzde 48’i yalnızca konut sahibi olmaktadır.

Türkiye’de Covid-19 Salgın Sürecinde En Fazla Konut Sektörü Etkilendi

Gayrimenkul uzmanı Tarık Seçkin bütün dünyanın ortak problemi olan konut krizine karşı önemli uyarılarda bulunmuştur. Seçkin, salgın sırasında konut fiyatlarındaki artış eğilimini, krizin belirli özelliklerinden kaynaklanan talep artışıyla bağlantılı çeşitli faktörlerin yansıttığını belirtmiştir. Ayrıca salgın sürecindeki kısıtlamaların tüketme fırsatlarını ciddi biçimde azaltmasının, harcanabilir gelirde artışa sebep olduğunu ifade etmiştir. Ardından şunları dile getirmiştir;

“Harcanabilir gelirdeki bu artış, düşük faiz oranlarıyla beraber, tasarrufların artmasına yardımcı olmuştur. Bu tasarrufların konut gibi daha yüksek getirili varlıklara yöneldiğini gördük. Bu talep faktörlerinin dışında, tedarik zincirindeki aksamaların inşaat sürecindeki çeşitli girdilerin maliyetlerini arttırması nedeniyle, konut fiyatlarının daha da artmaya devam ettiğini görmekteyiz. Yeni konut inşaatlarının da, artarak devam eden konut talebini karşılayacak kadar hızlı biçimde inşa edilmemesini göz önüne aldığımızda ilerleyen süreçte de küresel piyasada konut fiyatlarının artamaya devam edeceğini görmekteyiz.”

Konut Fiyatlarının Artmasının Sebebi

Seçkin, mevcut pazardaki konut sayısının azalması ve yeni proje alanlarının da azalması konut fiyatlarını önemli ölçüde artırdığını belirtmiştir. Ayrıca; “Bununla birlikte Türkiye’nin yoğun göç alması, mültecilerin konut talepleri ve yabancıların vatandaşlık elde etmek adına yaptıkları konut alımları bu artışları oldukça hızlandırmaktadır.” açıklamalarını yapmıştır.

Seçkin, “Yabancıların Türkiye’ye olan ilgileri artarak devam etmektedir. Doğu Asya, Afrika ve Avrupa ülkelerinden yoğun talepler gelmektedir. Mevcut durum içerisinde gayrimenkulünü satmak fikri olan mâl sahipleri, sürekli değerlenen piyasada ucuza satmaktan çekinmektedir. Ayrıca dövizin artışını göz önüne alarak sürekli fiyat yükseltilmektedir. Birçok bölgede 2, hatta 3 katına kadar değer artışlarının olduğunu söyleyebiliriz.” şeklinde konuşmuştur.

“Büyük Bir Kitleye Uygun Yeterli Konut İnşa Edilemiyor”

Yükselen konut fiyatları nedeni ile dar gelirli veya orta gelirlinin bir birikimi yok ise veya aileden herhangi bir gelire sahip değil ise ev sahibi olması her geçen gün biraz daha zorlaşıyor. Tarık Seçkin, şu anda düşük gelirli olan büyük bir kitleye uygun yeterli sayıda konut inşa edilemediğine dikkat çekmiştir.

Tarık Seçkin, “İlerleyen dönemde konut sahipliğinde azalma, bununla birlikte kiracılıkta ise artış gözlemlenmesi beklenmektedir. Bu durumda yeni kuşaklar için konut satın almak oldukça zor bir hâl almaktadır. Ayrıca kiralama yöntemlerinin de çeşitlenerek öncelik kazanacağını söyleyebiliriz.” açıklamalarını yapmıştır.

Konut Kiraları Gelir İle Yarışıyor

Tarık Seçkin, talebin kiralık konutlara kaymasının, kiralık konut fiyatlarının artmasına sebep olduğunu söylemiştir. Seçkin, pek çok mâl sahibi mevcut kiracılarıyla kira kontratlarını sonlandırarak, yeni bedellerle yeni kiracı talebinde bulunduğunu dile getirmiştir. Ayrıca; “Mevcuttaki kiracıdan ise istenilen artış oranlarının astronomik noktalara geldiğini görmekteyiz. Kiracısından mevcut kirasını 2 katına çıkarmasını isteyen mâl sahipleriyle karşılaştığımızı söyleyebiliriz. Artık birçok insan için konut kiralarının gelirle yarışır duruma geldiğini söylemek mümkündür.” şeklinde konuşmuştur.

Tarık Seçkin, ilerleyen süreçte İstanbul, Ankara, İzmir, Mersin, Çanakkale gibi illerin daha ön planda olacağını belirtmiştir. Ayrıca; “İstanbul özelinde yakın mesafede bulunan Beykoz, Büyükçekmece, Şile, Silivri, Ağva gibi bölgelerin ilerleyen dönemlerde daha fazla değer kazanmasını bekliyoruz. Bunun yanı sıra Ataşehir, Ümraniye, Halkalı, Kurtköy gibi bölgelerde de ciddi değer artışları görülmesi söz konusu olacaktır.” açıklamalarını yapmıştır.

Diğer emlak haberleri için tıklayınız…