Türkiye’nin gündeminde bomba etkisi yaratan sahte diploma iddiaları, son günlerde kamuoyunu meşgul etmeye devam ediyor. Ankara merkezli soruşturma ile ilgili ortaya atılan iddialar, üniversitelerde görev yapan yüzlerce akademisyenin sahte diplomayla unvan aldığı yönündeydi. Peki, gerçekten sahte diplomalı akademisyenler var mı? Hangi üniversitelerde görev yapıyorlar? İşte Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin (DMM) konuya ilişkin net açıklaması…
Sahte Diplomayla Göreve Başlayan Akademisyenler Var mı?
Birçok basın ve sosyal medya platformunda, yaklaşık 400 akademisyenin usulsüz şekilde doçentlik veya profesörlük unvanı aldığı iddia edilmiştir. Bu haberler kısa sürede büyük yankı uyandırdı. Ancak resmi kaynaklar, bu iddiaların doğru olup olmadığını açıklığa kavuşturdu. Özellikle eğitim camiası ve öğrenciler, hangi üniversitelerde sahte diplomalı akademisyenlerin bulunduğunu merak etmeye başladı.
DMM’den Resmi Açıklama Geldi
İletişim Başkanlığı’na bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), konuya dair sosyal medya üzerinden bir bilgilendirme yaptı. Açıklamada, “400 akademisyenin usulsüz şekilde atandığı” yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığı vurgulandı. Ayrıca bu iddiaların kamuoyunu yanıltmaya yönelik bir dezenformasyon olduğu belirtilmiştir.
DMM’nin açıklamasında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan alınan bilgiler dikkat çekti. Soruşturmada şüpheli sıfatıyla işlem gören 220 kişi arasında, Türkiye’de görev yapan hiçbir akademisyen bulunmadığı net şekilde ifade edilmiştir. Böylece, akademik dünyada büyük paniğe neden olan haberlerin asılsız olduğu ortaya çıkmış oldu.
Sahte Diploma Skandalında Hangi Üniversiteler Var mı?
Kamuoyunda oluşan büyük merak, “Sahte diplomalı akademisyenler gerçekten hangi üniversitelerde görev yapıyor?” sorusunu gündeme taşıdı. Ancak DMM açıklamasına göre, hiçbir üniversitede bu kapsamda görev yapan akademisyen bulunmuyor. Soruşturmada adı geçenler arasında Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı herhangi bir okulda görev yapan öğretmen bulunmamaktadır.
Kimler Şüpheli Listesinde Yer Aldı?
Soruşturmanın ayrıntılarında dikkat çeken bir başka nokta ise şüpheli listesi oldu. DMM, yalnızca bir sürücü kursu eğitmeni ile bir beden eğitimi hocasının adının geçtiğini, bu kişilerin de öğretmen statüsünde olmadığını belirtti.
Aynı zamanda soruşturma kapsamında 57 sahte üniversite diploması, 4 lise diploması ve 108 sahte sürücü belgesinin tespit edildiği kaydedilmiştir. Fakat yalnızca iki kişi dışında, düzenlenen hiçbir diplomanın meslek icrasında kullanıldığına dair bir kanıt bulunmadı.
Soruşturmanın Kaynağı ve Gerçekler
DMM açıklamasında, “400 akademisyenin usulsüz atandığı” iddiasının dosya şüphelilerinden birinin soyut beyanına dayandığı vurgulanmıştır. Dolayısıyla bu ifadenin dışında, herhangi bir somut bilgi veya belgenin bulunmadığı açıklandı. Ayrıca bu tür yayınların, Türk akademisini ve eğitim sistemini hedef alan bir karalama kampanyasının ürünü olduğuna dikkat çekilmiştir.
DMM, soruşturmanın bir dış ihbarla değil, bizzat bir üniversitenin kendi iç denetimi sonucunda savcılığa bildirildiğini de ifade etti. Böylece olayın büyümesinde bazı yanlış yönlendirmelerin etkili olduğu ortaya çıktı.
Resmi Kaynaklardan Açıklama Gelmeden İnanmayın
DMM tarafından yapılan uyarıda kamuoyunun manipülasyon amacı taşıyan bu tür içeriklere itibar etmemesi gerektiği vurgulanmıştır. Yalnızca resmi ve doğrulanmış açıklamaların dikkate alınması hatırlatılmıştır.
Görünen o ki, sahte diplomalı akademisyenler ve “400 kişi usulsüz atandı” iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ve Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, konuyu titizlikle incelemeye devam ediyor. Resmi açıklamalara göre, Türkiye’de hiçbir üniversitede bu şekilde görevlendirilmiş akademisyen bulunmamaktadır. Bu nedenle, sadece doğrulanmış bilgilere güvenmek, eğitim ve akademi dünyasının geleceği için büyük önem taşıyor.
