Kategoriler
Emlak Haberleri

Konut alırken deprem riskini düşünün

Konut alırken deprem riskinin düşünülerek hareket edilmesi ilk şart olarak belirlenirken, estetik kaygıların bir kenara bırakılması gerekmekte. Ancak, pandemi süreciyle birlikte gayrimenkul sektöründe değişen tüketici istekleri, alıcıları yalnızca balkon ve geniş evler arasında seçim yapmaya zorluyor. Yaşar Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Özgür Eğilmez, vatandaşlara konut satın almadan önce Türkiye’nin deprem riski bulunduğu hatırlatılıyor.

Konut alırken deprem riskine göre hareket edin

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın paylaştığı verilere göre, Türkiye genelinde yılın ilk çeyreği 581 bin 798 konut satışı sağlandı. Düşük faizli kredi imkanlarının arttırdığı konut satışları, geçen yılın ilk yarısına göre yüzde 32’lik artış yaşamıştır.

Yaşar Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Eğilmez, Türkiye’de alıcıların konut seçimlerini estetik kaygılar çerçevesinde yaptığını aktardı. Satın alınacak olan dairenin kaçıncı katta olduğu, sahip olduğu dekorları ve gerekirse duvar renklerinin incelendiği görülüyor. Tüm bunların bir kenara bırakılması, ilk önceliğin deprem riskine karşı sağlam yapı seçmenin yollarının aranması gerekmektedir.

Standartlara uymayan beton dayanımı

Eğilmez, 17 Ağustos 1999’da Kocaeli-Gölcük’te gerçekleşen büyük depremin, İstanbul’da oluşacak büyük depremin kaygılarına yol açtığını belirtti. Son dönemlerde yaşanan büyük depremlerin ardından, Türkiye’nin birçok bölgesi ve İzmir ile çevresinin deprem faylarına sahip olduğu hatırlanmalı. Oluşacak şiddetli depremlere karşı alınması gereken en büyük önlem, depremler karşısında ayakta kalabilecek nitelikte bir yapı olmalıdır.

Prof. Dr. Özgür Eğilmez, kişilere konut satın almadan önce mutlaka bir uzmandan yardım almaları gerektiğini söyledi. ABD, Japonya gibi ülkelerde sıklıkla deprem olmasına rağmen, deprem şartnamelerinin insanları koruduğu görülüyor. Türkiye’nin de böyle bir şartnameye sahip olduğunu belirten Eğilmez, “İlk deprem şartnamesi, 1997’de yürürlüğe giren Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmeliktir” dedi.

Ancak, 1997’den bu yana inşaat sektöründeki standartların değiştiğini hatırlamalı ve şartnameye göre tasarımı yapılmış binalara kuşkuyla yaklaşılmalıdır. Konut satın almadan evvel yapıdan alınan beton karot numuneleri, dayanıklılık ve donatının nervürlü mü düz mü olduğunu sorgulamak için birebirdir. Binada kullanılan donatının düz olduğunu fark eden vatandaşlar, tercihlerini başka seçeneklerde değerlendirmeye bakmalı.

Konut inşasının yapıldığı bölgede zemin sınıfı

2018 Türkiye Bina Yönetmeliğine göre zeminlerin 6 sınıfa ayrıldığı görülmektedir. Bunlar; ZA-sağlam, sert kayalar; ZB-orta sağlam kayalar; ZC-çok sıkı kum, çakıl ve sert kil tabaları; ZD-orta sıkı/sıkı kum, çakıl veya çok katı kil tabakaları; ZE-gevşek kum, çakıl veya yumuşak/katı kil tabakaları, ZF-deprem etkisi altında çökme ve potansiyel göçme riskine sahip zeminler (sıvılaşabilir zeminler) olarak risk grubuna göre sınıflandırılmıştır.

Eğilmez, en riskli sınıfın ZF olduğuna dikkat edilmesi gerektiğini ifade ediyor. Yapımı yeni tamamlanmış konutların sıvılaşabilir zeminlerde güçlendirilme yöntemine tabi tutulduğu bilinmekte. Ancak, zemin güçlendirilmesinin tam anlamıyla yapılıp yapılmadığını anlamak, özellikle yapımı yıllar önceye ait binalarda güçleşmektedir. Bu nedenle bina içinde bulunan bodrum katı ya da zemin katını gezmeli ve rutubet kontrolü yapılmalıdır. Rutubetlerin bu alanlarda fazla olması, kolon-kiriş donatılarının paslanarak dayanıklılığını yitirdiğini fark etmemize yol açar.

Kolon ve deprem perdeleri

Binanın incelemesi görsel olarak yapıldığında göze çarpan hasarlı herhangi bir bölge, kolon ya da kirişleri varsa satın alımını ertelemek gerekir. Bu tarz binalarda genellikle görüntünün iyileştirildiği ve oluşan hasarların gizlendiği biliniyor. Oluşabilecek büyük deprem riskine karşı kişilerin bodrum katını gezmek istemesi son derece önemlidir.

Binanın dış görüntüsünde yana doğru eğilme gibi sorunlar bulunuyor ise, deprem riskine karşı yıkıma hazır bir daireyi almak üzere olduğunuzu hatırlamalısınız. İzmir ve birçok kentte bitişik binaların birbiri için sorun yarattığını belirten Eğilmez, alıcıların ilk olarak binanın karşıdan görüntüsünü dikkatle izlemeleri gerektiğini söyledi.

Katların aynı seviyede olmaması da kuşkuyla yaklaşılacak bir diğer etmendir. Bunu anlamanın en iyi yolu, satın alınacak binanın kat döşemeleri diğer binanın iki kat döşemesinin arasına denk gelmesi olarak biliniyor. Ayrıca mimari projelerin mutlaka kat adedinin gerçek kat adedi ile uyuşup uyuşmadığına bakılmalı. Kat planına dair ayrıntıların es geçilmemesi ve mutlaka üzerinde durulması gerekmektedir. Binayı taşımakla yükümlü olan kolon ve deprem perdelerini incelemeli, deprem perdesi bulunan binaları tercihte birinci sıraya oturtmak faydalıdır.

Diğer emlak haberlerine göz atmak için tıklayınız.