Gayrimenkul sektörü Türkiye’de sürekli değişim ve büyüme içinde olan bir sektör. Peki, bu büyümenin ardında neler yatıyor? Artan nüfus, şehirleşme ve dar gelirli grupların konut ihtiyaçları, sektörün üzerinde çalışması gereken başlıca konular olarak öne çıkıyor. Özellikle büyük şehirlerdeki konut sıkıntıları, dar gelirli grupların barınma sorununu giderek derinleştiriyor. Bu kapsamda sektörün geleceğini erişilebilir konut fonları şekillendirecektir.
Nüfus Artışı ve Konut İhtiyacı
Türkiye’nin nüfusu 86 milyonu aşmış durumda. Her yıl yaklaşık 600 ila 800 bin yeni konuta ihtiyaç duyuluyor. Ancak mevcut üretim, bu ihtiyacın tamamını karşılayacak kapasitede değil. Bu, konut sektöründe büyük bir boşluğun olduğunu gösteriyor.
Şehirleşme, beraberinde altyapı sorunlarını ve konut ihtiyacını artırmaktadır. Ayrıca büyük şehirlerde ev fiyatlarının yükselmesi, dar gelirli ailelerin erişilebilir konut bulmasını zorlaştırıyor.
Dar gelirli gruplar için konut üretimi, maliyetlerin yüksekliği ve yatırım sürelerinin uzunluğu nedeniyle büyük bir sorun teşkil ediyor. Bu durum, özel sektörün erişilebilir konut projelerine yönelmesini gerektirmektedir.
RE360 Gayrimenkul Büyük Buluşması
Türkiye’nin gayrimenkul sektöründeki sorunlarını ve çözümlerini ele almak amacıyla düzenlenen RE360 Gayrimenkul Büyük Buluşması, sektör profesyonellerini bir araya getirmiştir.
Bu önemli etkinlik, sektörün geleceğini şekillendirecek çözümleri tartışmak için bir platform sundu. Ayrıca katılımcılar arasında Fuzul Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Faruk Akbal, belediye başkanları ve akademisyenler gibi önemli isimler yer almıştır.
Akbal, sunumunda konut meselesine yalnızca ekonomik bir konu olarak değil, toplumsal bir değer olarak yaklaşılması gerektiğini vurguladı. Ayrıca Akbal, yatırım risklerini azaltarak ve süreleri kısaltarak erişilebilir konut üretimini artırmanın mümkün olduğunu belirtti.
Türkiye’deki Konut Talebinin Dinamikleri
Türkiye’deki yıllık konut ihtiyacı yaklaşık 600-800 bin olarak hesaplanmaktadır. Ancak mevcut üretim bu talebi karşılamaktan uzak. Yıllar içinde ev sahipliği oranında düşüş yaşanırken, kiracı oranı hızla artıyor. Bu durum, özellikle dar gelirli gruplar için bir kriz yaratıyor. Gelir yetersizliği ve yüksek konut fiyatları, dar gelirli grupların konut sahibi olmasını zorlaştırıyor.
Erişilebilir Konut Yatırım Fonlarının Önemi
Türkiye’de bireysel emeklilik fonlarının büyüklüğü 1.2 trilyon TL’yi bulmaktadır. Bu fonların bir kısmı konut sektörüne aktarılması mümkündür. 4.4 trilyon TL büyüklüğündeki sermaye piyasası fonları da konut projelerinde kullanılabilir.
Yatırımcıların sektöre olan güvenini artırmak için riskler azaltılmalıdır. Ayrıca yatırım süreleri ise 12-24 aya indirilmelidir. Dünyada bu fonların büyüklüğü 57 milyar dolara ulaşmış durumda. Türkiye’nin bu alandaki potansiyeli oldukça yüksek. Türkiye, güçlü bir arsa tedarik zinciri ve proje geliştirici ağına sahiptir.
Finansal kurumlar, tüketicilerin konut finansmanına erişimini kolaylaştırabilir. Tüm paydaşların birlikte çalışabileceği bir fon modeli oluşturulması şart. Konut, yalnızca bir barınma ihtiyacı değil, aynı zamanda aile kavramının bir simgesidir. 6 Şubat depremi, barınma ihtiyacının toplumsal değerini bir kez daha gözler önüne serdi.
Erişilebilir Konut Fonları Geleceği
TOKİ projeleri, dar gelirli gruplar için önemli bir çözüm sunmaktadır. Ayrıca kamu-özel sektör iş birliği, erişilebilir konut üretiminde önemli bir rol oynaması mümkündür.
Uzun vadeli planlamalarla sektör daha sürdürülebilir bir yapıya kavuşması mümkündür. Bu fonlar, sektördeki kronik sorunların çözülmesinde kilit rol oynayabilir. Sürdürülebilir bir konut ekosistemi oluşturmak için tüm paydaşların iş birliği içinde çalışması gerekmektedir.
Diğer Emlak Haberleri için tıklayınız…