Yabancıya konut satışlarında artış yaşanacağını söyleyen Ekonomist Selman Özgün; yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgın hastalığına karşı alınan önlemlerin geride bırakıldığı günlerde uluslararası seyahat yasaklarının kalkmasının getirisini bekliyor. Artış yaşayan döviz kurlarının etkisi ülke genelinde yer alan konutların satışını sağlarken, Türkiye’nin yeniden yatırım ülkesi olduğu uluslararası piyasada hatırlanacak.
Yabancıya konut satışlarında artış bekleniyor
Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYODER) ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) üyesi Helmann Consturaction firması Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Selman Özgün, faizlerin düşmesinin ardından konut fiyatlarında yaşanan artıştan söz etti. Kredi faiz oranlarının düşmesinin özellikle konut satışlarında artış yaşanmasına neden olduğunu vurgulayan Özgün, “Kredi faiz oranlarının 1 olduğu dönemlerde evin satış değeri 300 bin TL’ydi. Ancak faiz oranlarının 0.64’e kadar düştüğü süreçte 300 bin TL’lik ev birden 550-600 bin TL arasında yükseliş yaşadı” dedi.
Kamu bankalarının başlatmış olduğu bu girişimin asıl nedeni sektörleri yeniden canlandırmak ve etkileşimi sağlamaktır. Ancak haziran ayından bu yana bazı fırsatçıların yapılan girişime balta vurduğu gözlerden kaçmadı. Özellikle mal sahibi, müteahhit ve daha da kötüsü emlak firmaları tarafından daha çok kazanma hırsı kampanyaya gölge düşürdü. Haksız kazancın kapısının aralandığı süreçte devletin bu işe el attığı hatırlanmalı ve gereğinden fazla fiyat biçilen konutlardan medet umulmamalıdır.
Düşük krediler yüksek fiyatları beraberinde getirdi
Selman Özgün, alıcı tarafın konut satın alımlarında dikkatli olması ve süreci iyi bir şekilde analiz etmesi gerektiğini söylüyor. Düşük faizden alınan kredili konutların ne tür bir yarar sağlayıp sağlamadığı iyi bir şekilde tartılmalı. Ödenen fiyat ile alınan faiz arasındaki dengesizlik yine ev sahibi olmak isteyen kişileri yüksek oranlı borçların içine sokabilir. Bu nedenle kişilerin alımdan önce iyi bir araştırma yapması ve fahiş fiyatları gördüğünde olduğu yerden uzaklaşması gerekiyor.
Özgün, düşük faizli kredi fırsatlarının yalnızca ev sahibi olmak isteyenleri değil, yatırım yapmak isteyenleri de harekete geçirdiğinden bahsetti. Gelir seviyeleri bakımından yatırıma uygun olmayanlar, kredibilitesi sayesinde başvuruda bulunuyor. Fakat, herhangi bir birikimin söz konusu olmadığı ortamda, kişilerin faiz avantajını kaçırmamak istemesi yanlış adımları zincirleme bir şekilde getirmektedir.
Mağdur olma potansiyeli yüksek olan bu grubun yatırım yapma faaliyetleri, yüzde 10’luk peşinata yeterli para bulundurmayan kesimde öne çıkıyor. Başta kişilerin üzerinde bulunan kredibilite olmak üzere, en az 1 yıl sonra ödemeye başlanması da dönemi gözlerde yatırım fırsatına dönüştürdü. Özgün’e göre, Türkiye’nin yatırım ülkesi olduğunu hatırlamak son derece önemli. Hiçbir zaman fırsatın kaçmadığı ülke genelinde kişiler ödeyemeyecekleri borçların yükümlülüğü altına girmemelidir.
Türkiye yatırımda güvenli bir liman
Yabancıya konut satışlarında Türkiye’nin güvenli bir liman olarak görüldüğünü belirten Selman Özgün, özellikle uluslararası yapılan satışların ülke ekonomisindeki yerinin oldukça büyük olduğunu aktarıyor. “Döviz girişinin artış yaşadığı son günlerde sektör adına umutlu gelişmeler görünmektedir. Döviz kurlarında yaşanan artışla birlikte uluslararası seyahat engellerinin kalktığı zaman dilimi neredeyse birbirine eşit. Türk vatandaşı olup gurbetçi olanlar dahilinde Türkiye genelindeki konut satışlarında artış yaşandı. Bu da döviz girişinin bir döngü haline gelmesine yardımcı olmuştur. Yatırım imkânlarının artış yaşadığı dönem boyunca yabancı yatırımcılar arasında ciddi bir alıcı gücüne sahip olacağız. Yeni tip koronavirüs (Covid-19) sürecinde yürütülen tedbirler özellikle ülkenin yabancı piyasada öne çıkmasına yardımcı olmuştur. Dışarıdan gelenler Türkiye’yi gözlerinde güvenli bir limana dönüştürdü. Arzulanan yatırım ülkesinin zaman içinde kendini kanıtlaması da satışları yükseltmiştir.”