Kategoriler
Ekonomi Emlak Haberleri

Atatürk Havalimanı emlakçıları ikiye böldü

Atatürk Havalimanı üzerinde gerçekleşen pandemi hastanesinin inşası emlakçıları ikiye böldü. Herkesin merakla beklediği pandemi hastanesi, eski havalimanına yapılmış ancak bu durum karşısında emlakçılar nasıl bir fiyat biçimlendirmesine gideceğini bilememiştir.

Atatürk Havalimanı artık bir hastane

Atatürk Havalimanı arazisinde iki büyük pistin kırılmasıyla birlikte sosyal medyada büyük yankı uyandırılmıştı. Ancak iki kesime ayrılan görüşler karşısında bir kesim hastane yapımını onaylarken, diğer bir kesim tepki göstermeye devam etti. Özellikle pistlerin kırılmasıyla birlikte artık uçuşlara uygun bir halde olmayan eski havalimanı, Cumhurbaşkanlığı filosu dahil bütün kargo uçuşlarını da iptal edebilir.

Yaşanan bu süreç karşısında emlak piyasası gelecekle ilgili adımlarını şimdiden belirliyor. Havalimanının bölgeden kalkmasıyla birlikte daha yüksek katlı yapılara izin çıkmasını gerektiğini belirten bazı kesimler oldu. Bu durumda yaşanacak köklü değişim sonrası imar değişikliğine izin verilebilir. Bölgede şimdilik Bakırköy, Yeşilköy, Florya ve Sefaköy’de uçuş emniyetinin sağlanması adına 4-5 katlı binalara izin veriliyor. Bunun dışında yüksek katlı binalar için onay gösterilmemektedir.

Yeni tip koronavirüs (covid-19) salgın hastalığında tedbirlerin arttırılması, pandemi hastanesini gündeme getirdi. Cumhurbaşkanlığı kararınca hastane inşası, bir zamanlar yoğun uçuşların olduğu Atatürk Havalimanı pisti üzerine yapılıyor. Fakat iki büyük pistin kırılmasıyla birlikte yaşanan emniyetsiz durum karşısında üçüncü pist iptale çıktı. Bunun üzerine arazi havalimanı niteliğinden çıkmış olup, Milli Emlak Müdürlüğü’ne devredildi. Milli Emlak Müdürlüğü ise sağlık turizmleri tesislerinde kullanmak üzere araziyi Sağlık Bakanlığı’na devretmiştir.

Havalimanında yaşanan gelişme emlak piyasasını nasıl etkileyecek?

En büyük sorulardan birisi de Atatürk Havalimanı’nın işlevselliğini yitirmesi sonrası, koronavirüs aşısı ile birlikte pandemi hastanelerinin kaldırılacağı bölgeye ne olacağı sorusu oldu.

Emlak Uzmanı Nilüfer Kas ise yüksek katlı binalar için belediyeden izin alınması gerekliliğini ve bunun kolay bir şekilde olmayacağını dile getirdi. Sözlerine, “Bölgede yapılacak olan konut projelerinde yatay mimaride devam edilmesi ve önümüzdeki büyük İstanbul depremine hazırlık sürecini hızlandırmamız gerekiyor. Dikey yapılaşmanın işlevselliğini yitirdiği süreçte, yüksek katlı binalar tercihlerden çıkmıştır. Eve hapsolmak istemeyen alıcılar artık geniş balkonlu ya da bahçeli evleri tercih ediyor,” şeklinde devam etti.

Nilüfer Kas ayrıca, “Salgın hastalığın devam ettiği günümüzde hâlâ aşı çalışmaları sürecindeyiz. İnsanlar hastalık karşısında evlerine hapsolmuş durumda ve bu da emlak piyasasında yeni trendlerin belirlendiği zamanı yaşamamıza neden oldu. Keskin değişimlerin neticesinde Eylül, Ekim ayı gibi bölgede yaşanacak gelişmeler net bir şekilde ortaya çıkacaktır,” olarak konuşmasını sonlandırdı.

Bakırköy’de 25 yıldır emlakçılık yapan Mine Çelebi, bölgede yaşanan değişimler karşısında fiyatlarda da düşüş yaşandığını belirtti. Havalimanı çevresinde eskiden hostes ve pilotların ev sahibi ya da kiracı olduğunu belirten Çelebi, “İşlevselliğini yitiren havalimanı nedeniyle fiyatlarda düşüş yaşandı. Pandemi ilan edilen hastalık karşısında artık kimse ev bakmıyor. Bu nedenle kiracı bulmakta oldukça güç çekildiği söylenebilir.”

Ayrıca Bakırköy’de kira fiyatlarının yeterince yüksek olduğunu hatırlatan Çelebi, bölgede havalimanı yerine yapılacak herhangi bir sağlık turizminin kiralarda değişiklik kazandırmayacağını öngörüyor.