Kategoriler
Emlak Haberleri

Düşük faizli kredi uygulaması fırsatçıları öne çıkardı

Düşük faizli kredilere karşı zam fırsatçılığı sektörde olumsuz görüşler yansıtmaya devam ediyor. Duruma dair önemli açıklamalarda bulunan İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) Genel Başkanı Tahir Tellioğlu, düşük faizli kredilerin Türkiye ekonomisine nefes aldırdığı gerçekliğini hatırlattı. Ancak yine hükümet destekli girişimler sonucunda ortaya çıkan bu sevindirici habere gölge düşüren fırsatçılar durumu suiistimal ediyor.

Sektördeki maliyetler yüzde 50’nin üzerine çıktı

Tahir Tellioğlu, AA muhabirine, yeni tip koronavirüs (covid-19) salgın hastalığında yaşanan durgun dönemin inşaat sektörünü derinden etkilediğini belirtti. 1 Haziran 2020 tarihinden bu yana hükümet teşviklerinin günün sonunda düşük faizli kredilere yol açtığını belirten Tellioğlu, verilen kararın özellikle ekonominin canlanması için önemli olduğunu aktarıyor. Türkiye inşaat sektörüne ve buna bağlı olarak çalışma hayatını sürdüren 250 alt sektöre böylece yeni bir nefes geldi. Aynı zamanda bu krediler konut ihtiyacı olan ailelere de bir umut ışığı niteliğindedir.

Düşük faizli kredilere karşı zam üstüne zam

Son iki yıllık süreçte inşaat sektörünün neredeyse yüzde 50 zam yaşadığını hatırlatan Tellioğlu, buna rağmen konut fiyatlarında herhangi bir zamlanma yaşanmadığını belirtiyor. Tüm bunlara karşı düşük faizli kredi paketlerinin duyurulmasıyla birlikte konut fiyatları gereğinden fazla zam yaşadı. Bu durumun gerçek bir fırsatçılık olduğu ve sektörün iyiliği adına cevabın böyle verilmemesi gerekliliği öne çıkıyor. Geçmiş yüksek inşaat malzemelerinde maliyetin epey yükseklerde seyrettiği düşünülürse eğer, zam yapmak için acele edilmemeliydi. Fiyatlarda artış yapmak isteyen kişilerin en azından bu durumu kademeli olarak arttırması bekleniyordu. Ancak sadece bir gecede yüzde 25 zam, gerçek bir fırsatçılığa örnek olmuştur.

Eldeki konut stokları erimeye başladı

Düşük faizli kredi paketlerinden yarar sağlayarak ev sahibi olmak isteyenler, Türkiye genelindeki tüm konut stoğunu neredeyse eritti. Büyük oranda tükenen konutlara dair Tellioğlu, üst yapı müteahhitlere rahatlatma sağlayan bu girişim için hükümete teşekkürlerini iletiyor.

Yeni projelerin belirlenmesinin ardındaki en büyük sorunlardan birini ise genel yapısal sorunlar olarak ortaya çıkmaktadır. Bazı müteahhitlerin yeni projeye başlamasını zorlaştıran bu sorunlar, firmaların sermayelerini oldukça olumsuz etkilemekte. Ayrıca Türkiye’nin bir deprem bölgesi olduğunu hatırlatan Tellioğlu; afet riskine karşı 6 milyona yakın çürük raporu bulunan yapıların olduğu, bu nedenle kentsel dönüşümlü projelerin biran evvel destek görmesi gerektiğini hatırlatıyor.