Kategoriler
Emlak Haberleri

Ev ve işyerleri yatırım aracı olmaktan çıkabilir

Ülkemizdeki zorunlu deprem sigortası (DASK) düzenlemeler yapılmaktadır. Avukat Abide Gülel, bir mesken için sunulan azami teminat tutarının 640 bin lira olduğunu belirtmektedir. Ancak, DASK teminatlarının güncellenmemesi durumunda farklı sorunlar ortaya çıkmaktadır. Güncellenmesi durumunda deprem bölgelerinde ev ve işyerlerinin yatırım aracı olmaktan çıkabileceği konusunda uyarılarda bulunmuştur.

Son yıllarda emlak fiyatlarının olağanüstü bir artış gösterdiği bir dönemdedir. Gülel, deprem sigortası bedellerinin düşük kaldığına dikkat çekmiştir. Özellikle Kahramanmaraş merkezli son depremlerle birlikte ortaya çıkan durumu değerlendirmiştir.

Dask teminatıyla ancak prefabrik ev alınabilir

DASK teminatları, mevcut piyasa koşullarına göre yenilenmediğinde sorunlar meydana gelecektir. Deprem bölgelerindeki vatandaşların ev ve işyerlerini yatırım aracı olarak görmekte zorluk yaşayacaklardır.

Özellikle son depremlerin maddi zararlara yol açtığını ve ev ile iş yeri sahiplerinin büyük ekonomik kayıplar yaşanmıştır. Gülel, bu tür doğal afetlerin ekonomik etkilerine değinmektedir. İstanbul gibi büyük bir şehirde meydana gelebilecek bir depremin, benzer ekonomik sıkıntılara yol açabilmektedir.

Örneğin, 50 milyon lira değerinde 10 adet mülke yatırım yapmış bir bireyi ele alalım. Bu mülklerde meydana gelebilecek ağır hasar veya yıkım durumunda, DASK kapsamında verilebilecek azami 640 bin lira teminatın, toplam yatırımın sadece küçük bir kısmını karşılayabileceğini belirtmektedir. Bu durumda, sigortalı olmayan mülk sahipleri devlet tarafından sağlanan temel konut imkanlarına yönlendirilebilir.

Ancak, Gülel’e göre, DASK’ın sunmuş olduğu 640 bin lira teminat tutarı, günümüz inşaat maliyetleri göz önünde bulundurulduğunda yetersiz kalmaktadır. Bu tutarla sadece yaklaşık 100 metrekarelik prefabrik bir konut inşa edilebileceğini ve piyasa koşulları dikkate alındığında yeni bir ev almanın da zorlaşacağını ifade ediyor.

Risk ve Emlak Değerine Göre Prim Sistemi Geliştirilmeli

Gülel’e göre çözüm, deprem riskine, yapının teknik özelliklerine, yapım yılına ve emlak değerine göre farklı prim sistemleri oluşturmaktır. Riski daha yüksek olan bölgelerde yaşayanlar daha yüksek prim ödeyerek daha fazla teminat almalıdır. Aynı şekilde, depreme dayanıklı ama yüksek değerli yapılar için de uygun indirimler sunulmalıdır. Bu konuda Japonya’nın uygulamalarından örnek alınmaktadır.

Eğer DASK teminatları 640 bin lira seviyesinde sabit kalır ve önerilen düzenlemeler yapılmazsa sorunlar yanabilmektedir. Bu durumda deprem riski taşıyan şehirlerde ev ve işyerleri yatırım amaçlı olarak tercih edilmemeye başlayabilir. Bu nedenle, ilgili kurumların bu konuda hızla yeni düzenlemeler yapması gerekmektedir.

Diğer emlak haberleri için tıklayınız…