Kategoriler
Emlak Haberleri

Konut satışlarındaki artışın yararı vatandaş haricinde kimlere oldu?

Konut satışlarındaki artışın kime, ne getirisi olduğunu sorgulayan dünya.com.tr yazarlarından Nevzat Saygılıoğlu, konuya ilişkin önemli ifadelerde bulundu. Habere göre, son 2-3 ayda kamu bankaları tarafından uygulanan düşük faizli krediler konut satışlarını destekledi. Satışlarda yaşanan artışlar ise rekor rakamları getirmiştir. Ancak bu durumun yalnızca belirlenen faiz fırsatlarının ardından oluştuğunu bildiren Saygılıoğlu, bunun bir tür manevra olduğunu düşünüyor. Peki, bu türde bir politikanın geliştirilmesi tam olarak neye ve kimlere yarar sağladı?

Konut satışlarındaki artışın yararı sorgulanıyor

Nevzat Saygılıoğlu’nun ele aldığı yazıda, kamu bankalarının teşvikler sonucunda 2 aylık sürede uyguladığı düşük faizli kredi fırsatları sorgulandı. Geliştirilen politikanın kime ve neye yarar sağladığı, daha önemlisi oluşan rekor sayıların muhtemel hangi sonuçlara yer açtığı ilgili yazıda yer almıştır.

İşin özüne girmek isteyen yazar ilk olarak Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) rakamlarını ele alıyor. Buna göre, konut istatistiklerinin Temmuz 2020’deki özeti şu şekilde:

Temmuz ayı içerisinde toplam satış rakamı 229 bin olarak görüldü. Bir önceki yıla kıyasla toplam konut satışlarında yüzde 124 artış tespit edildi. 2020 yılının haziran ayında konut satışları 190 bin değerinde sabitlenirken, bir önceki yıla göre bu değerde de artış kaydedilmiştir.

2020 yılının ilk 7 aylık sürecinde toplam konut satışının 854 bin seviyesine ulaştığı ve bir önceki yıla göre bu oranın yüzde 40 arttığı, TÜİK verilerinde yer aldı. Temmuz 2020 sonuçlarında toplam konut satışları ilk el ve ikinci el olarak ikiye ayrıldığında; ilk el satışlar 68 bin rakamında kalırken, ikinci el satışlar 161 bine ulaştı. Satışlarda en büyük dilimi elde eden ikinci el yüzde 70 oranında temmuz ayını kapatmıştır. Geçen yılın aynı ayında yer alan satışlara göre bu yıl yüzde 75 ilk elde artış gösterirken, ikinci elde bu oran yüzde 155’e denk geldi.

Ocak-Temmuz dönemi boyunca, ilk el konut satışında miktar 266 bin, ikinci el konut satış miktarı ise 588 bin değerlerine ulaştı. Böylece son 2 aylık düşük faizli kredi fırsatlarının çoğunluğu ikinci el için yaradığı ispatlanmıştır.

İkinci el satışlar verilerde öne çıkıyor

Rekor seviyenin elde edilmesindeki en büyük neden kredi imkânları oldu. Toplam 229 bin olarak yansıyan konut satışlarının 131 bini ipotekli konutlara ait. Geride kalan 98 bini ise diğer satış türünde yer alıyor. TÜİK verilerince ortaya çıkarılan bu tablonun yüzde 57’sinin ipotekli konut satışlarıyla doldurulduğunu söylenebiliriz. Ancak bu yöntemin vatandaşın üzerine borç yükü yarattığı da hatırlanmalı.

Tüm bu değerler kapsamında Saygılıoğlu’nun yorumları dikkat çekici: “Özet olarak, 2020 yılının haziran ve temmuz aylarında konut satışlarında ani bir patlama görülüyor. Satışlardaki pastadan kendine en büyük dilimi alan ikinci el konutlar oldu. Öte yandan yeni veya ikinci el konut alan vatandaşların bankalara borçlandığı görülmekte. Ekonomik krizin eşiğinde olan Türkiye’de, üstelik yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgın hastalığı gibi ucu belirsiz bir sorun varken vatandaşlar teşvik edilerek ev sahibi yapılmıştır.” dedi.

Satışların ‘V’ model olarak ele alındığını söyleyen Konutder Başkanı, bu durumun füze şeklinde bir toparlama eğilimi yarattığını belirtmiştir. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından konut satışlarına getirilen yorum, kamu bankalarının destekleriyle vatandaşın ev sahibi olduğu bilgisi oldu.

Yazara göre bu tür yaklaşımlar yalnızca popülist gibi görünen politikadan kaynaklanıyor.

Konut satışları kime, ne getirdi?

Son iki aylık dönemde yer alan rekor tablosunun asıl getirisinin kimlere olduğu merak edilmektedir. Bu nedenle biraz araştırma sonucunda bu sorulara keskin cevaplar verilebilir.

Öncelikle, finans altyapısının yeniden oluşturulduğunu görüyoruz. Yani kamu bankalarının konut kredisinin ciddi bir şekilde düşürmesi buna sebebiyet verdi. Tüketici tarafından konutlara yoğun istek oluştuğu süreç boyunca konut fiyatları değerinin üzerine çıktı. Birkaç ayda ya da haftada artış yaşaması beklenen konut fiyatları, yalnızca birkaç günlük süreçte yüzde 20 ila 40 oranında artış kaydetti.

Her şeye rağmen ilk el ve ikinci el konut satışlarının patlama yaşadığı görüldü. Hatta bu durumun büyükşehirlerde belli standartlar altında satışı sağlanan konutların ilk ellerinde erimeye neden oldu. Sonuç;

Kamu bankalarının yüksek maliyetli ve kısıtlı fonlarını son derece verimsiz ve ekonomik katma değeri olmayan konut sektörüne aktarmış olduğu belirlendi. Süreç boyunca özel inşaat müteahhitleri destek gördü, konut fiyatlarında yaşanan artış ekonomik boyutta baskı yaşayanlar için can suyu oldu. Müteahhitler yeni fırsat kapısını değerlendirdi ve elde kalan konutlarını yeni değerler üzerinden satarak ciddi paralar kazandı. Ayrıca kamu bankaları ucuz faiz ve maliyetler arasındaki farkla baş başa kalmıştır.

Satışların gelecek dönemlerdeki etkisi

Pandemi süreci boyunca artış yaşayan işsizlik her geçen gün sayıca artış yaşıyor. Ekonomik boyutta kriz döneminin aralandığı şu günlerde vatandaşların ödeyemeyeceği borçların altına girmesi çok yanlış oldu.

İnşaat müteahhitlerine yarayan 2 aylık fırsatlar, özellikle ilk el konut stoklarının biraz olsun erimesine katkıda bulunmuştur. İkinci el satışlarda ise kazananların mal sahipleri olduğu, bu kişilerinde durumu fırsatçılığa dönüştürerek rant geliri oluşturduğu fark edildi. Yeni sahiplerin aldığı evlerin neredeyse tamamı ipotekli satışlar üzerinden sağlandı.

Son olarak; konutlarda 2 yıl ödemesiz 15 yıla varan kredi yapılanması gibi seçenekler, yüksek bedeller nedeniyle kolayca realize edilemeyebilir. Bu nedenle kamu bankalarının önümüzdeki dönem boyunca konutlara icra yoluyla el koyması ve bu konutları hızla elden çıkarması bekleniyor. Burada elde edilen tek sonuç kamu bankalarının eliyle kazanan kesimin yalnızca konut sahipleri ve inşaat şirketleri olduğudur.

Ekonomi haberlerine göz atmak için tıklayınız.