Konut teşviklerinin devam etmesini talep eden gayrimenkulcüler sektörün yeniden karanlık döneme girmesinden şüpheleniyor. Demand Grup Yönetim Kurulu Başkanı Atalay Demirbaş, konut faizlerinin yükselmesinin ardından müşterilerin bekle gör politikasına geçtiğinden bahsetti. Haziran ayında başlatılan düşük faizli kredilerin temmuz ayının ilk yarısında tarihi rekorları beraberinde getirdiğinden söz eden Demirbaş; telefonların susmadığı zamanların artık geride kaldığını vurguladı.
Konut teşviklerinin devam etmesi için çaba gösteriliyor
Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi ilan edilen salgın hastalık uluslararası ekonomiyi keskin bir şekilde sarstı. Türkiye’nin de negatif dönemden payını aldığı, ancak turizm sezonu olan haziran ayının başlamasıyla müdahale durumuna geçildiği görüldü. Hükümet teşvikleri sonucunda ekonominin can damarı olarak bilinen gayrimenkul sektörüne yeni bir hız kazandırmak isteyen kamu bankaları yeniden harekete geçti. ‘Tarihi indirim’ olarak duyurulan düşük faizli krediler özellikle beklemede kalan vatandaşların bankalara başvuruda bulunmasına neden olmuştur.
Sektör öncülerinin de son derece memnuniyet duyduğu bu uygulama son iki aylık süreçte cumhuriyet tarihinin rekorunu getirdi. Müteahhitlerin elinde bulunan konut stoklarının eridiği, konut fiyatlarının balon artışta bile satıldığı görüldü. Emlak Konut GYO tarafından da desteklenen konut kampanyalarında birçok birinci el dairenin satışı gerçekleştirilmiştir. Sektör adına pozitif ivmenin yakalandığı süreçte faizlerin ağustos ayı itibariyle iki kez ardı ardına artış yaşaması müşterileri yeniden bekle ve gör durumuna itti.
Uzmanlar gayrimenkul sektörü ve bu sektöre bağlı diğer alt sektörlerin kriz yaşamaması için yeni bir talepte bulundular. Buna göre, düşük faiz uygulamalarının devam etmesi, oranların en az yüzde 70 oranına sabitlenmesi istendi.
Demirbaş: “Alıcılar bekle gör politikası uyguluyor”
Demand Grup Yönetim Kurulu Başkanı Atalay Demirbaş konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. Demirbaş, pandemi sürecinde sıkıntı yaşayan sektörün teşvikler sonucunda yeniden hız kazandığı, ancak aniden yükselen faizlerle yeniden duraksadığından bahsetti. Daha öncede benzer durumlarda müşterilerin bekle gör politikasına geçtiği ve bu durumun diğer sektörleri de domino taşları gibi etkilediği biliniyor. İnşaat sektöründe yaşanan maliyet artışlarının sonucunda pek çok konut projesi rafa kaldırıldı. Bu nedenle karanlık dönemi yaşayan sektör adına verilecek kararlar eylül ve ekim ayı için iyi bir gelişme olacaktır.
Demirbaş, düşük faizli dönem boyunca eylül ve ekim ayının aylık 150 ila 200 bin arasında satış bandı yakalayacağından söz ettiklerini belirtti. Ancak kamu bankaları ve ardından gelen özel bankaların aniden yükselttiği faizler yeni bir durgunluğa yol açtı.
Haziran ayındaki konut satışları yüzde 209 oranında yükseldi
Türkiye İstatistik Kurumu verilerince haziran ayında satışların geçen yıla oranla yüzde 209 artışa sahne olduğu ortaya çıktı. Toplamda 190 bin konut satılırken, ipotekli konut satış rakamlarının 101 bin 500 adete denk geldiği görüldü. Geçen yılın haziran ayına kıyasla bu yıl ipotekli satışlarda yüzde 1286 artış yaşanmıştır. Temmuz ayında ikinci el faiz oranlarının 0.79’a yükseldiği ve ardından 1 yıl sonra geri ödeme avantajlarının kaldırıldığı duyuruldu. Tüm bunlara rağmen satışların devam ettiği dönem boyunca toplamda 141 bin adet konutun satışı sağlanmıştır.
İkinci el konutlar birinci eli geride bıraktı
Sektörde yeniden duraksama yaşandığını vurgulayan Demirbaş, tarihin en düşük kredi faiz oranlarının sektör adına büyük bir gelişme olduğundan söz etti. İnşaat sektöründeki karanlık dönemin geride bırakılması için avantajların devam ettirilmesi gerektiği yeniden hatırlatıldı. Pandemi sürecinde getirilen sosyal izolasyon kuralları birçok kişiyi evleriyle tanıştırmıştır. Küçük evlerinden memnuniyetsizlik duyanların ardından yeniden balkon ihtiyacı öne çıktı. Bu nedenle değişen tüketici isteklerine uygun üretimin yapılması şart olarak görülüyor. Konut teşviklerinin devam ettirilmesi sektör adına yeni bir dönem açılabilir.
Tarihi indirim öncesinde sıfır konut ve ikinci el konutların arasında yüzde 50 oranlı bir denge olduğunu söyleyen Demirbaş, şu sözleri söyledi:
“Faiz indirimlerinin ardından satışlarda yüzde 70’e fırlayan ikinci el, yüzde 30’a düşen birinci eli gerisinde bıraktı. Yani her 100 alıcıdan 70’inin ikinci el konut, 30’unun ise sıfır konut tercih ettiği gözlemlenmiştir. Paket fırsatlarının daha çok inşaat sektörünü hareketlendirmek adına yapıldığı bilinirken, konut üretiminin artması için sıfır konutların satışında artış yaşanması gerekiyor.” şeklinde konuştu.